İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçimleri için Edirne’de başlattığı il gezilerine devam ediyor. Akşener, bu kapsamda bugün Manisa’ya geldi, ilk olarak Irak’ın kuzeyin teröristlerin saldırısı sonrası şehit edilen Piyade Sözleşmeli Er Enes Budak’ın ailesini ziyaret etti.
Akşener’in sonraki durağı ise İYİ Parti Manisa İl Başkanlığı oldu. Akşener, burada şu değerlendirmeleri yaptı:
“23 Aralık’ta şehit olmuş bir kardeşimizin evine gittik. Bir tarafıyla ailenin özellikle babasının, kız kardeşlerinin metaneti, güveni hem Allah inancı hem Türkiye’ye dair inançları, aidiyetleri çok etkiledi beni. Ağrı’da doğmuş büyümüş bir ailenin oğlu bu vatan için Manisa’yı temsilen şehit olmuş bir evladımızın ailesini ziyaret ettik. Hem Manisalıların hem Türk milletin hem de ailesinin başı sağ olsun.
“GÜL’Ü TELEFONLA ARAMIŞTIM”
Biz yalnız başımıza hür ve müstakil diye tariflediğimiz bir sistem içerisinde seçime gidiyoruz. Hep şu söylendi bize ‘Yerel seçimler bunun sırası mı?’ Halbuki yerel seçimler tam zamanı bu ayrı yürümenin. 2017’de kabul edilen bu ucube sistemin milletimizi getirdiği yer ittifaklara mecbur bırakmak. Ama aynı zamanda 21 yıldır Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, benim İçişleri Bakanlığı dönemimde başörtülü-başörtüsüz, üniversitelere girdi girmedi… Kadının giyiminin özne olduğu bir kutuplaşma yaşadık bir dönem. Sürekli bir kutuplaşma üzerinden gidildi. Bu iş çok kolayına geldi herkesin.
Biz sayın Erdoğan ve arkadaşları seçildiğinde ben gerçekten sayın Gül’ü telefonla aramıştım o zaman hayırlı olsun deyip, dedim ki ‘Çok önemli bir fırsat geçti elinize…’ Yani başı açık, başı kapalı, şurada doğdun burada büyüdün gibi mevzuların üzerinden kutuplaştırma, birbirimizin karşısında dikileceği eyleminin biteceği ve herkesin kapsayıcı bir dille, tavırla…Bunun başarılabileceği bir dönem inşallah olur demiştim.
“SAYIN ERDOĞAN’A ÇOK ACIYORUM”
Ortaya bir şey çıktı bu kutuplaştırma sisteminin herkes için çok kolay bir politika yapma tarzı ortaya çıktı ve bitmedi, bizim farklılıklarımızın üzerinde tepinmek bitmedi. Ceketimi assam seçilirim gettoları doğdu. Vatandaşın çırak çıktı. Bunu taçlandıran da şu ucube sistem oldu. Bir de bu yapılan yanlışlığın hukuki bir sitemi ortaya çıktı partili Cumhurbaşkanlığı…Bugün Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, yarın bir başkası olacak, bu sistem devam etsin herkese çok acıyorum, sayın Erdoğan’a da çok acıyorum, yeni gelecek seçilecek ona da çok acıyorum. Gerçekten ruh sağlığı gider insanın.
Biz kurulduğumuz günden beri 2017’de kabul edilen sistemin yanlışlığını anlata anlata geldik. 2018’de bunu değiştirmek için ittifak sistemi mecburiyetti çünkü Cumhurbaşkanlığı yüzde 50 artı 1 ile seçiliyor. 2018’de iki tarafta ittifak kuruldu. Cumhur İttifakı’nda tek aday vardı sayın Erdoğan, Millet İttifakı’nda ise üç aday vardı sayın İnce, ben ve Temel bey… Bizim üçümüzün aldığı oy 2014’te sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı oy kadar oldu. Muhalefet diye kendini tarifleyen seçmen yıkıldı. 2019’da onun için biz teklif ettik CHP’ye, seçmeni ayağa kaldırmak için. 2023’ü kazanırız ümidiyle. Bu sistemin neticesinde ortaya çıkan sonuç İstanbul ve Ankara’yı almanın esasında bu ucube sistemini değiştirecek bir zafere yetmediği ortaya çıktı.
“İYİ Kİ DE HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK BU SEÇİME GİRİYORUZ”
Bu yerel seçimler ayrı tek başımıza, hür ve müstakil girme kararı verdik. Sonra ortaya tuhaf bir iş çıktı. Biz simbiyotik bir ilişkiyi hep reddettik, et tırnak ilişkisini hep reddettik. Bu et tırnak ilişkisi sürecekse burada bizim oturmamıza gerek yok, herkes gider arzu ettiği siyasi parti bünyesinde çalışır, bize ne gerek var? Bizim bir iddiamız var, bu iddiayı hayata geçirebilmek için de en önemli fırsat yerel seçimler. Bu yerel seçimlerde epeyce bir haksızlığa, hakarete, iftiraya uğradık uğramaya da devam ediyoruz. Ama geldiğim nokta şu iyi ki bu kararı almışız, iyi ki de hür ve müstakil olarak bu seçime giriyoruz. Türkiye’yi farklı bir rekabet anlayışını, heyecanını yeniden getirttik.”