Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Kayaönü Köyü yakınlarında faaliyet gösteren özel bir krom madeninde, 1 Ağustos 2025 tarihinde göçük meydana geldi. Olay sırasında madende bulunan dört işçiden üçü kendi çabalarıyla kurtulurken, bir işçi göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Facianın ardından CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, konuyla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi verdi.
MADEN İŞLETMESİNDE GÖÇÜK ÖNCESİNDE DENETİM YAPILDI MI?
Milletvekili Erol, maden kazasının ihmaller zincirine bağlı olup olmadığının ortaya çıkarılması için şu soruları yöneltti:
Göçük öncesinde maden işletmesinde Bakanlık ya da il müdürlüğü tarafından herhangi bir denetim yapılmış mıdır? Denetim yapıldıysa tarihleri ve tespit edilen eksiklikler nelerdir?
Denetimler sırasında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında tahkimat, havalandırma, acil kaçış planları ve iş güvenliği uzmanı bulundurma gibi kriterlerde eksiklik tespit edilmiş midir?
İlgili işletmeye Bakanlığınız bugüne kadar idari para cezası veya faaliyet durdurma gibi yaptırımlar uygulamış mıdır? Uygulandıysa bu yaptırımların tarihleri ve gerekçeleri nelerdir?
İşletmede çalışma barışının sağlanmasına yönelik olarak toplu iş sözleşmesi, sendikal örgütlenme gibi süreçlerde Bakanlığınız veya İl Müdürlüğü’nün yürüttüğü idari soruşturmalar var mıdır?
Son yaşanan kaza özelinde, iş kazalarının tekrarının önlenmesi amacıyla Bakanlığınızca mevzuat düzenlemeleri, ilke kararları veya sektör bazlı denetim artışı yönünde bir çalışma planlanmakta mıdır?
“BAŞKA CANLARA MAL OLMADAN GEREKLİ ADIMLAR ATILMADI
Maden kazasına ilişkin yazılı açıklama yapan CHP’li Gürsel Erol, “Ağustos 2025 tarihinde Elazığ’ın Palu ilçesi Kayaönü Köyü yakınlarında faaliyet gösteren özel bir krom madeninde meydana gelen göçükte, ne yazık ki bir işçimiz hayatını kaybetmiştir. Öncelikle yaşamını yitiren emekçimize Allah’tan rahmet, ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Bu tür acı olaylar, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yapısal eksiklikleri, denetim yetersizliklerini ve ihmalkârlığı bir kez daha gözler önüne sermektedir. Göçükten sağ kurtulan üç işçimizin anlatımları ve olay yerinde yapılan ilk incelemeler, bu kazanın ‘kaza’ olmaktan çok, önlenebilir bir iş cinayeti olduğuna işaret etmektedir. Türkiye’de madencilik sektörü hâlâ can güvenliğinden yoksun koşullarda sürdürülüyor. Bu tabloyu değiştirmek devletin sorumluluğundadır. İşçimizin ölümüyle sonuçlanan bu olayda tüm sorumluların ortaya çıkarılması, gereken cezai ve idari işlemlerin derhal başlatılması için konunun takipçisi olacağım. Hiçbir emekçimizin canı, kâr hırsının ve denetimsizliğin kurbanı olmamalıdır. Bugün yaşanan bu acı olay, yarın başka canlara mal olmadan gerekli adımlar atılmalıdır” ifadelerini kullandı.