Washington’da bir federal yargıç, ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun (FTC) Media Matters üzerine yürüttüğü soruşturmayı durduran önleyici bir tedbir kararı verdi. Karar, medya ve ifade özgürlüğü alanında önemli yankılar uyandırdı. Media Matters, 2023’te yaptığı araştırmada, büyük şirketlerin reklamlarının Elon Musk’a ait X platformunda antisemitik ve diğer saldırgan içeriklerle birlikte gösterildiğini ortaya koymuştu.
Reklam verenlerin platformdan çekilmesi üzerine X, Media Matters’a dava açmış ve bazı reklam verenleri de “sistematik yasa dışı boykot” iddiasıyla hedef göstermişti. Ardından, 2025’in Ocak ayında Donald Trump yeniden başkanlık koltuğuna oturduğunda, FTC, Media Matters’ın reklam verenlerle yasa dışı iş birliği yapıp yapmadığını araştırmaya başlamıştı.
YARGIÇ SOOKNANAN’DAN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
Cuma günü kararını açıklayan Sparkle L. Sooknanan, Media Matters lehine hüküm vererek FTC soruşturmasını engelledi. Sooknanan, Media Matters makalesinin “birinci derecede Anayasa tarafından korunan ifade özgürlüğü faaliyetleri” kapsamında olduğunu belirtti. Yargıç, FTC’nin taleplerini “misilleme niteliğinde” olarak değerlendirdi ve “Hükümetin anayasal olarak korunmuş kamu tartışmalarına katılan birey veya kuruluşlara misilleme yapması tüm Amerikalıları alarma geçirmelidir” ifadelerini kullandı.
Sooknanan ayrıca, FTC başkanlığı öncesi Andrew Ferguson’ın Steve Bannon’un podcast’inde ilerici grupları araştırma çağrısı yaptığını ve ardından FTC’ye Media Matters hakkında yorum yapmış üst düzey çalışanları getirdiğini hatırlattı.
SORUŞTURMANIN ETKİLERİ VE TARTIŞMALAR
FTC soruşturması, Media Matters’ın bazı haberlerini yürütmemesine neden olarak “istediği etkiyi” göstermiş oldu. Örgüt, soruşturmanın odaklandığı konularla ilgili bazı haberlerden vazgeçmek zorunda kaldı. X’in açtığı davalar, Media Matters’ta personel kesintilerine yol açarken, Dünya Reklamverenler Federasyonu da marka güvenliği programını sonlandırdı ve finansal sıkıntılardan şikâyet etti.
FTC henüz kararın temyiz edilip edilmeyeceğine dair resmi bir açıklama yapmadı. Ancak karar, ABD’de hükümetin medya ve ifade özgürlüğüne müdahalesi tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, bu gelişmenin yalnızca medya kuruluşlarını değil, kamu tartışmasına katılan tüm bireyleri etkileyecek potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor.